0-36 Aylık Çocuklarda Beslenme

0-36 Aylık Çocuklarda Beslenme
Beslenme yaşamın her döneminde önemlidir. Büyümenin en hızlı olduğu evrelerden bebeklik döneminde beslenme ayrı bir önem taşımaktadır. Doğumdan iki yaşın sonuna kadar devam eden dönem, çocuklarda büyüme-gelişmenin en hızlı olduğu, yaşama sağlıklı başlangıç için en kritik dönemdir. Büyümenin en hızlı olduğu bu dönemde, bebek ve küçük çocukların beslenmesiyle ilgili alışkanlıkların kazandırılması önemlidir.
ANNE SÜTÜ
Anne sütü bebeğin sağlıklı olması, su, protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü ihtiyacını karşılaması, kolaylıkla sindirilebilmesi ve enfeksiyonlara karşı koruması açısından yeri doldurulamaz bir besindir.
 YENİDOĞAN BİR BEBEĞE İLK 6 AY SADECE ANNE SÜTÜ VERİLMELİDİR.
ANNE SÜTÜ BEBEK İÇİN EN İDEAL BESİN KAYNAĞIDIR.
2 YAŞINA KADAR EMZİRİLEBİLİR.

 
  
KOLOSTRUM (İLK SÜT)


Doğumdan sonraki ilk 5-6 günde salgılanan koyu sarı renkteki süttür. 
  • Olgun sütten daha fazla protein, daha az karbonhidrat ve yağ içerir.
  • Enfeksiyon ve alerjiden korur.
  • Mekonyumu temizler, sarılığın önlenmesini kolaylaştırır.
  • Bağırsağın olgunlaşmasını sağlar.
  • Göz hastalıklarından korur.
 BEBEĞE İLK VERİLECEK BESİN ANNE SÜTÜ OLMALIDIR.
Her annenin sütü, kendi bebeğinin gereksinimlerine göre uygun miktar ve niteliktedir. Örneğin, prematüre doğum yapmış annenin sütünün içeriği, diğerlerine göre farklıdır. Ayrıca gece sütü ile gündüz sütünün, emmenin ilk evresinde gelen süt ile daha sonra gelen sütün, doğumdan sonra ilk aylarda salgılanan sütle, daha sonraki aylarda salgılanan sütün içeriği de birbirinden farklıdır. Bebek büyüdükçe anne sütünün de içeriği farklılaşır. Bu değişkenlik büyümekte olan bebeğin artan ve değişen gereksinimlerini tam olarak karşılar.
 
ANNE SÜTÜNÜN YARARLARI


  • Her zaman sterildir, sıcaklığı idealdir.
  • Besin bileşimi bebeğin gereksinmelerine uygundur.
  • Koruyucu etmenleri içerir.
  • Sindirime yardımcı aktif enzimler,
  • Enfeksiyonu önleyen ögeler,
  • Hormonlar ve büyümeyi sağlayan ögeleri içerir. 
 
 ANNE SÜTÜ ALAN BEBEKLERDE;
  • Solunum yolu ve mide-barsak enfeksiyonları daha az görülür,
  • Orta kulak iltihabı riski azalır,
  • Çene ve diş gelişir,
  • Tip 1 diyabet, çölyak hastalığı, obezite, koroner kalp hastalığı gibi kronik hastalıkların oluşum riski azalır,
  • Alerjiye karşı korunur. 
  • Bebeğin ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimine yardımcı olur.
  • Ucuzdur, hazırlama sorunu yoktur.
  • Anne ve bebeği arasındaki duygusal bağı güçlendirir.
  • Annenin sağlığını korur. Anemi oluşumu azalır ve uterusun eski haline dönmesine yardımcı olur.
  • Kilo vermeyi kolaylaştırır.
  • Annelik duygusunun gelişmesine neden olur.
  • Anne için doğal sakinleştiricidir.  
TAMAMLAYICI BESLENME

 
Yaş (ay) Besin Türü Oral Gelişme Nöromotor gelişme
0-6 Anne sütü Dilini uzatma-geri çekme hareketleri Emme ve aranma refleksleri vardır
Baş kontrolü gelişir
6-7 Yumuşak ezme kıvamında besinler
Sıvı besinler
Kaşıktan pasif alabilir, besini dilin ön tarafından yutağa aktarır İki elle eşya yakalar
Baş kontrolü var
Destekle oturur
7-8 Püre kıvamında besinler
(pütürlü)
Çiğneme hareketleri başlar, fincandan içebilir Eşyayı bir elden diğerine aktarır
Desteksiz oturur
8-12 Püre kıvamında çatalla ezilmiş besinler Dilin her iki yana doğru hareketleri ile lokmayı ağzında döndürür Baş ve işaret parmaklarını kullanabilir
Baş-omuz kontrolü tamdır
Besini ağzına götürebilir
12-18 Kolay çiğnenebilen tüm yiyecekler Çiğneme ve dil hareketleri Yürür
Kendi kendini besleyebilir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


 
Anne sütünün altıncı aydan sonra tek başına verilmesinin sürdürülmesi; yetersiz enerji ve besin alımına ve malnütrisyona yol açar. Tamamlayıcı besinlere geç başlanması ile demir ve çinko gibi mikro besin eksiklikleri oluşmaktadır. Çünkü 6. aya kadar bebeğe yeterli miktarda demir ve çinko sağlayan anne sütü, bu süreden sonra tek başına yetersiz kalmaktadır. Çiğneme gibi yeme işlevlerinin gelişimi ve bebeğin yeni tat, lezzet ve yapıdaki besinlere alışması gecikir.
Bebeğin katı besinlere geçişi geciktirilirse, bu dönemde gelişen beslenme ile ilgili davranış bozuklukları, daha sonraki dönemlerde devam etmektedir. Bu nedenle, yaş ile birlikte besin kıvamının dereceli olarak arttırılması önemlidir. Bebek bir yaşında ise yemeklerini yemeye hazır duruma gelmeli ve aile sofrasında yerini almalıdır.  
 
Tamamlayıcı beslenmeye başladığınızda bebeklerin kendilerine özel kaşık (metal olmayacak), bardak ve tabakları olmalıdır. Kendi ağzınıza değmiş olan kaşığı, besini, bebeğinize vermeyiniz. Mikroorganizmaların bulaşmasına neden olabilirsiniz.

 
 
TAMAMLAYICI BESİNLER VE BAŞLAMA ZAMANLARI
 O.ay - 6 ay YALNIZCA ANNE SÜTÜ
 
6.AY SONRASI
  • Anne sütüne devam
  • Yoğurt
  • Pastörize tam yağlı peynir (tuzsuz)
  • Taze sıkılmış meyve suyu (ekşi olmayan)
  • Çorba (acısız ev tarhanası, yayla çorba, sebze çorbası vs.)
  • Sebze ve meyve püreleri
  • Pekmez
  • Yumurta sarısı (1/8, 1/4, 1/2, 3/4, tamamı)
Not: Püre hazırlamada kesinlikle blender kullanılmamalı, çatalla ezilerek hazırlanmalıdır. Ezogelin ve mercimek gibi gaz yapıcı çorbalar 7-8. ayda denenmelidir.
 
 
 
 
 
7. Ay
  • Anne sütüne devam
  • Yoğurt
  • Pastörize tam yağlı peynir (tuzsuz)
  • Taze sıkılmış meyve suyu
  • Pekmez
  • Pirinç
  • Yumurta sarısı (tam)
  • Sebze çorba veya sebze püre
  • Et (kırmızı ve tavuk eti)
  • Bitkisel yağlar (özellikle sızma zeytinyağı) 
Not: Öncellikle kırmızı et kıyma (2 kez kıyılmış) şeklinde yemeklerin içinde tercih edilmelidir. 
 
8. Ay
• Anne sütüne devam
• Yoğurt
• Pastörize tam yağlı peynir (tuzsuz)
• Meyve suyu
• Pekmez
• Yumurta sarısı (tam)
• Et (tavuk ve kırmızı et)
• Bitkisel yağlar (özellikle sızma zeytinyağı)
• Çorbalar
• İyi ezilmiş ev yemekleri (kıymalı ve sebzeli)
• Tahıllar-kırmızı mercimek, kuru fasulye, nohut ezmeleri
12. Ay
EVDE YENİLEN AZ TUZLU TÜM YEMEKLER. Bebeklerin böbreklerine zarar vermemek için 2 yaşına kadar (24 ay) az tuzlu beslenmeleri çok önemlidir.
 
ÖĞÜN SIKLIĞI
Yaş Beslenme sayısı Miktar
0-1hafta 8-10 kez 60-90 ml
1 hafta-1 ay 6-8 kez 125-150 ml
2-3 ay 4-6 kez 150-180 ml
4-7 ay 4-6 kez 180-210 ml
8-12 ay 4-5 kez 210-250 ml

Tamamlayıcı besinlerin verilme döneminde öğün sayısı besinlerin enerji yoğunluğuna ve her öğünde tüketilen miktarlarına bağlıdır. Sağlıklı beslenen anne tarafından emzirilen süt çocuğunun tamamlayıcı besinlerden alması gereken günlük öğün sayısı;
·         6-8. aylar arasında anne sütüne ek olarak 2-3 kez,
·         9-11. aylar arasında 3-4 kez,
·         12-24. aylar arasında 3-4 kez ek gıda verilmesi önerilir. 

Eğer her öğünde alınan besinin enerji yoğunluğu düşükse veya bebek emzirilmiyorsa öğün sıklığı artırılmalıdır. Öğün sıklığının gerekenden daha fazla olması, anne sütünün daha az alınmasına yol açar. Ayrıca fazla miktarda besin hazırlığına, besinin uzun süre saklanmasına, bulaşma riskinin artmasına, güç ve zaman kaybına neden olmaktadır. 
 
0-1 YAŞ DÖNEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BESİNLER
  
İnek sütü: 9. aydan sonra çok gerekli durumlarda tamamlayıcı besinlerin hazırlanmasında, küçük miktarlarda kullanılmaktadır. İnek sütü tek başına tamamlayıcı besin olduğunda veya çok tüketildiğinde anemiye ve alerjiye neden olabilir. Anne sütü diğer sütler ile kıyaslandığında içerisindeki bazı besin elemanları düşük miktarlarda saptanmalarına rağmen bebeğinizin vücudu için en sağlıklı olacak şekilde üretilmektedir. Zorunlu kalmadıkça 12 aydan önce diyette tanıştırılmaması önerilir. Bu aylarda inek sütü veya diğer sütler verildiğinde sulandırmaya gerek yoktur.
  
 
 
Bileşen (100 ml) İnsan sütü İnek sütü Keçi sütü
Enerji (kkal) 67 61 69
Protein (g)
Whey/Kazein
1.8
70/30
3.3
20/80
3.6
86/14
Yağ (g) 4.4 3.3 4.1
Karbonhidrat (g) 6.9 4.7 4.5
Demir (mg) 0.03 0.05 0.04
Kalsiyum (mg) 32 119 134
Fosfor (mg) 14 93 111

Yumurta: Bebeklerde 6. aydan itibaren az miktarda (1/8-1/4) yumurta sarısı ile başlanması önerilmektedir. Dördüncü hafta sonunda tam yumurta sarısına geçilerek verilmeye devam edilmelidir. Özellikle demirden zengin olması bebeğin boşalmaya başlayan demir depolarının desteklenmesi için önemlidir. Yumurta beyazının bazı hassas bebeklerde alerjen etki göstermesi nedeniyle 12. aydan itibaren verilmeye başlanması daha güvenlidir. Yumurta sarısı yaşamın ilk 12 ayı içerisinde katı pişmiş olarak verilmelidir. 12. aydan sonra rafadan veya az pişmiş olarak verilebilir.

Peynir: Pastörize sütten yapılmış ve tuzsuz olması koşuluyla 6. ayda küçük miktarlarda bebek beslenmesinde yer alabilir.

Pekmez: Bebek besinlerinin hazırlanmasında demir ve kalsiyum içermesinden dolayı şeker yerine kullanılması daha uygundur.

Şeker: Şeker vücuda enerji sağlar, başka bir besin değeri bulunmamaktadır. Çocuklarda fazla tüketilmesi iştahsızlığa ve diş çürüklerine, ileriye dönük hatalı beslenme davranışlarının gelişmesine ve dolayısıyla şişmanlığa neden olmaktadır.

Bal: Clostridium botulinum sporlarını içerebilmesi nedeni ile botulizm riski taşır. Süt çocuklarının mide asidi düzeyi düşük olduğundan bu sporları öldüremez, bu nedenle bir yaşından küçük çocuklar bal tüketmemelidir.

Çay: Süt çocukları ve küçük çocuklarda, içeriğinde ki tanin, demir ve diğer mineralleri bağlayarak demir eksikliğine, içine eklenen şeker ise iştahsızlığa ve diş çürümelerine neden olacağı için önerilmez

Bitki çayları: Papatya çayı, yeşil çay ve benzeri bitki çaylarının da demir emilimini azaltıcı etkisi vardır. Aynı zamanda bazı farmakolojik ajanlar içeren bitki çaylarının, süt çocukları ve küçük çocuklar için güvenilirliği konusunda yeterli bilimsel araştırma yoktur. Ihlamur çayı şekersiz olarak 7. aydan itibaren verilebilir. Kekik çayı ise doktor önerisi ile 6. aydan itibaren kullanılabilir. Rezene ve anason çayı gaz sancısı olan bebeklerde doktor tavsiyesiyle kullanılabilir.

Bakla: Favizme (bakla zehirlenmesi; hematolojik bir hastalıktır) neden olabileceği düşünüldüğünden süt çocukluğu döneminde bakla önerilmez.
 
 
 
 
 
 
TAMAMLAYICI BESİNLERE BAŞLARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN UNSURLAR
  • Büyüme ve gelişmesi normal ve sadece anne sütü alan bebeklerde, altı aydan önce tamamlayıcı besinlere başlanmamalıdır. 
 
  • Gluten içeren tahıllı besinler 6. aydan önce verilmemelidir (6. aydan sonra verilmesi uygundur).
  • Alerji öyküsü olan ailelerin çocuklarına yumurta, balık, domates, kivi, çilek gibi alerjen olma olasılığı yüksek olan besinler aile öyküsüne göre başlanabilir.
  • Ailesinde besin alerjisi öyküsü olan bebeklerde yumurta, fındık, fıstık, ceviz, balık ve soyalı besinlere 12. aydan önce başlanmamalıdır. 12. aydan sonra ceviz, fındık, fıstık, badem gibi yağlı tohumlular un haline getirilerek besinlerle (yoğurt vs.) karıştırılarak kullanılabilir. Soluk borusuna kaçarak boğulma riskine neden olabilen fındık, fıstık, üzüm ve çiğ havuç gibi besinler 0-2 yaş arası gruba verilmemelidir. 2 yaş sonrası (tercihen 3 yaş) kullanımı daha güvenilir olacaktır.
  • Tamamlayıcı beslenmede öğün sayısı, bebeğin yaşına ve anne sütünden yararlanma miktarına göre ayarlanmalıdır.
  • Emzirme devam ederken, altıncı ayda küçük miktarlarda tamamlayıcı besinlere başlanmalı ve çocuk büyüdükçe besin miktarı artırılmalıdır.
  • Tamamlayıcı besinlerin kıvamı, süt çocuğunun gereksinimine ve gelişimine uygun olarak, bebek büyüdükçe dereceli olarak artırılmalıdır.  
 
 
 
 
 
  
 1-3 YAŞ ÇOCUK BESLENMESİ

Fiziksel Gelişim 
Motor bilişsel ve davranışsal becerileri gelişir
Bebek görünümünden çocuk görünümüne geçiş başlar
Bacaklar uzar
Vücut ağırlığı artış hızı azalır
Vücut yağ miktarı azalır
Vücut suyu azalmaya başlar
Büyüme hızının yavaşlaması nedeniyle enerji ihtiyacı daha azdır
Kas gelişimi başlar
İskelet büyümesi yavaşlar ancak mineral depolanması artar
Bu dönemin başlangıcında 6-8 diş bulunabilir

Psikososyal Gelişim
Her çocukta ben duygusu gelişmeye başlar
Fiziksel hareketlilik artar
Bağımsız olmak isterler
Çevrelerini keşfetmeye meraklıdırlar
Ağızlarını objeleri keşfetmek için kullanırlar
Dokunma duyusu gelişir, objeleri tanımaya başlarlar
Besinleri reddetme sıktır (negativizm artar)
Dikkat süreleri çok kısıtlıdır
Her seferinde daha fazla şey başarmak isterler
 
Anne-baba oyun oynayarak, masal anlatarak ya da vaatlerde bulunarak çocuğuna yemek yedirmeye çalıştığında; ya yemeklerden nefret edip inatlaşacak ve iştahı azalacak ya da kendisine öğün düzenine uymadan, sık sık sunulan yemekleri yiyerek obez bir birey olacaktır.
 
Bu dönemde aileler;
Sakin ve sabırlı olmalı
Çok korumacı ve aşırı katı olmaktan kaçınılmalı
Çocuklarının ilk yılki kadar hızlı büyümediğini bilmeli
Çocuklarının 1 kaşık daha fazla yemeleri için onları zorlamamalı
Besinleri küçük miktarda sunmalı
Besin seçimi konusunda çocuklarına destek olmalı ve onları cesaretlendirmeli
Bu yaşta kaşık kullanmayı başarabileceklerinden çocuğun kendi başına beslenmesi teşvik edilmeli
Çocuklarına beslenme konusunda gereksinim duyduklarında her yerde ve zamanda yardımcı olmalıdırlar.
  
Günlük beslenmesinde;
2-3 porsiyon (400-600 ml) süt tüketimi ile kemik mineralizasyonu ve artan aktiviteye bağlı olarak kas gelişimi sağlanır.
  • Fazla miktarda süt alımı;
·         Katı besinin alımının azalmasına
·         Demirin yetersiz alınmasına
·         Kansızlığa neden olabilir.
  • Pişmiş sebze yemekleri (8-10 yemek kaşığı) tercih edilmelidir.
  • Çocuklara şeker verilmemeli ve şekerli besinlere alıştırılmamalıdır. Sizler şeker ve şekerli gıdalarla tanıştırmadığınız sürece çocuktan böyle bir talep gelmeyecektir.
  • Her gün bir yumurta tüketimi kaliteli protein alımı açısından önemlidir.
  • Günde 2-3 köfte kadar kırmızı et, tavuk, balık tüketilmelidir.
  • Bu yaş grubunda günde 3 porsiyon meyve tüketimi yeterli olacaktır. Meyveler ya hemen yemekten sonra ya da ikindi öğününde tüketilmelidir.
  • Ekmeğin tam buğday olarak tüketilmesi önemlidir.
  • Tahıl grubundan 6 porsiyon (örneğin 2-3 dilim ekmek, 2 kepçe çorba, 3 yemek kaşığı pilav, makarna, dolma, 4 yemek kaşığı kurubaklagil yemekleri) tüketilmesi yeterli olacaktır.
  • Günde 5-6 bardak su tüketilmesi önemlidir.
 
 
  ÖNEMLİ OLAN ÇOCUKLARI DOĞAL, YETERLİ VE DENGELİ BESLEMEKTİR.
ANNE VE BABA OLARAK EN İYİ ÖRNEK SİZ OLMALISINIZ.

 
X